ÖZEL

DANS VE MÜZİĞİN SEVİLEN İSİMLERİ BİZDENBİL GAZETESİNDE

Dans ve Bale Eğitmeni İmer Sema Gürman, dansın Mustafa Kemal Atatürk için önemini bizdenbil gazetesinin yıl sonu özel sayısında anlatırken, başarılı şarkıcı Sesilya, yeni klibinin detaylarını anlattı. İşte o özel haberimiz.

DANS EĞİTMENİNİN GÖZÜNDEN ÜLKE LİDERİ VE DANSA VERDİĞİ ÖNEM

Başarılı Dans ve Bale Eğitmeni İmer Sema Gürman, dansın Atatürk ile olan bağlantısını anlattığı yazısı ile Bizdenbil Gazetesinin yıl sonu özel sayısında. Kadın ile erkeği bir araya getiren eğlence ve dansa verilen tepkileri, Atatürk'ün dans devrimini ve ayrıntılarını bu yazıda bulacaksınız. İşte Ödüllü Dans ve Bale Eğitmeni İmer Sema Gürman ile ilgili bilinmeyenler ve dansın Mustafa Kemal Atatürk için önemi.

ATATÜRK VE DANS

Küçük yaşlardan itibaren birbirinden uzaklaştırılan kız ve erkek çocukları, yan yana gelince birbirlerine sadece insan olarak bakabilecekler miydi? Yoksa çocukluklarından itibaren beyinlerine kazınan cinsel obje olarak mı bakacaklardı? Erkekle kadın yan yana gelince ne olurdu? Dürtülerin kontrol altına alınması insan olma özelliği değil miydi? Bu yüzden kız ve erkek çocuklarının küçük yaşlardan itibaren yan yana olması, birbirlerine cinsel obje olarak değil insan olarak bakabilmeyi öğrenmeleri gerekmez miydi? Peki tüm bu kaygıların giderilmesinde dansın yeri neydi?

Dansın tarihî mağara duvarlarına çizilen dans eden insan figürlerinin varlığıyla neredeyse insanlık tarihi kadar eskiye dayandırılmıştı. Doğa olaylarını taklit eden sesler, hareketler zamanla kutsallık kazanarak dini ve kutsal törenlere daha sonra da bu özellikten uzaklaşarak eğlence, bayram ve festivallere dönüştü. Türklerde ise dansın tarihi Şamanizm inancıyla yapılan dinsel danslara dayandırılmıştı. Selcuklu Türklerinde ise müzikle dans devam etmiş hatta Mevlevi ve Bektaşi tarikatlarında dini ayin olarak devam etmişti. Ayrıca Selçuklu Türklerinde kadın- erkek çalgıcılar eğlencelerde bir arada bulunur ve dans ederdi. Osmanlı kültüründe ise dansın seyri şenliklerde köçek, çengi, rakkas, pecilebaz, kasebaz, tasbazların beceri sergilediği danslar yapılıyordu. Kadınların dansı ise harem, kahvehane, köle pazarı, saray teraslarında cariye odalık köle ve rakkaseler olarak betimlenirdi ve ne yazık ki dans ve eğlence, kötü kadın imajı ile bir tutuluyordu. Türkiye’de Atatürk eli ile bir toplumsal dönüşüm yaşanmış kadın ve erkek bir arada yapılan dansa saygınlık kazandırılmıştır. Özgürlüğüne düşkün olan Atatürk kabul edilmiş geleneklerin aksine kadın ve erkek bir arada yapılan dansları öğrenmişti. Özgür ruhu bedenine yansımış, aklının ve vicdanının sesine kulak vermiştir.

BİR ATATÜRK HARİTASIYLA DEVAM EDELİM

29 Ekim 1925 Cumhuriyet Balosu, fresko gazinosunda olmuştu. İlk dansı Fransa elçisinin kızı ile açan Atatürk geç vakte kadar hiç dans etmeyen birkaç genç subay görmüş, subaylar da kadınların kendileriyle dansa kalkmadıklarını söylemişti. Bunun üzerine Atatürk şunlari dile getirdi.

“Arkadaşlar, dünyada hiçbir kadının, üzerinde subay üniforması taşıyan bir Türkle dans etmek istememesini kabul edemem. Şimdi size emrediyorum. Dağılın salona! Marş! Marş! Dans!”

Ankara’da cuma akşamları danslı toplantılar düzenlenmeye başlanmış ve ortaya yeni bir meslek çıkmıştı; dans öğretmenliği artık daha da yaygın bir hâl alacaktı.

Yazımın sonlarını şu sözlerle bitirmek isterim. Denilebilir ki dans devrimini yapan ve yürüten tek başına Atatürk’tür ve biz bugün kadın erkek bir arada isek, kadın erkek bir arada gülebiliyorsak, kadın erkek bir arada dans edebiliyorsak, bunu Atatürk’e borçluyuz. Kim derdi ki devrim gülmek, dans etmek. Kim derdi ki devrim güldürmek, dans ettirmek.

​​​​​​İMER SEMA GÜRMAN KİMDİR? 

1981 yılında İstanbul’da doğdu. 10 yıl bale eğitiminin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Dans Ana Sanat Dalında anatomi, bale ve çağdaş dans, performans sanatı eğitimi aldı ve dans ana sanat dalı lisans bölümünü bitirdi. Özel öğrenci olarak Yıldız Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktora derslerine katılma hakkını elde etti.

Kendi solo dans ve tiyatro performanslarını alternatif festivallerde ve oyunlarda, koreograf ve oyuncu olarak sunmaktadır. Tiyatro yönetmeni ve müzisyen rahmetli Ülkü Aşaröz ile “Oyun Fabrika” ekibinde birçok oyunda koreograf, oyuncu ve dansçı olarak yer aldı. 10 yıl süren bale eğitiminin yanında piyano ve solfej eğitimleri alarak müzik bilgisini genişletti. Latin dansları ve Türk Halk Dansları yaptığı dönemde yarışmalara katılıp dereceler aldı. Dans, Bale ve Ritmik Jimnastik Antrenör ve Hakem unvanı ile birçok ödülün sahibi olan İmer Sema Gürman, medyada birçok programda sanat ve spor alanı ile ilgili bilgiler verip şu anda Türkiye Jimnastik Federasyonu’na bağlı Ritmik Jimnastik Antrenörü ve Hakem olarak çalışmaktadır.

SESİLYA YENİ ŞARKISIYLA YILIN SON BOMBASINI PATLATTI

Günah Keçisi adlı video klibi ile beğeni toplayan, farklı tarzı ve ağır duruşu ile beğeni toplayan Sesilya "Ben Sensiz Yaşayamam Ki" adlı yeni klibini dinleyicilerinin ve takipçilerinin beğenisine sundu.

Başarılı menajeri Mustafa İnce'nin de titiz çalışmaları sonucu müzik dünyasına adını yazdıran Sesilya'da başarının ardı arkası kesilmiyor. Cihat DÜNDAR imzalı Altın Meslek ve Kariyer Ödüllerinde "Yılın En Başarılı Kadın Pop Elektro Sanatçısı" ödülünü alan Sesilya, Günah Keçisi ve Ah Sevgilim isimli şarkılarının etkisi devam ederken yeni bir esere imza attı ve "Ben Sensiz Yaşayamam Ki" adlı klibini müzik sevenler ile buluşturdu. Sosyal medyada da dikkat çeken Sesilya'yı takip edebilir ve YouTube kanalına abone olarak yeni çalışmalarından haberdar olabilirsiniz.