Katışma, psikoloji literatüründe bir kişinin kimlik, düşünce veya davranışlarında sınırların bulanıklaştığı durumları ifade eder. Katışma, "birbiriyle karışmışlık" ya da "farklılaşmamış kimlik" olarak da tanımlanabilir ve genellikle bireyin kendi kimliğini başkasının kimliğiyle karıştırdığı bir durum olarak ortaya çıkar. Bu kavram özellikle aile terapisi ve psikodinamik yaklaşımlar çerçevesinde ele alınır ve çeşitli psikolojik bozukluklarla ilişkilendirilebilir.
KATIŞMA PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARI
1. Bağımlı Kişilik Bozukluğu: Kişi, diğer insanlarla ilişkilerinde sınırlarını belirleyemez ve onların onayını ya da desteğini almak için kendi ihtiyaçlarını geri plana atabilir.
2. Borderline Kişilik Bozukluğu: Bu bozuklukta birey, kendilik algısında dalgalanmalar yaşar ve diğerleriyle olan ilişkilerinde sınırlar belirlemek zor olabilir.
3. Şizoid ve Şizotipal Bozukluklar: Katışma, burada kişinin başkalarıyla derin bir ilişki kuramaması veya kurduğu ilişkilerde kimlik sınırlarının bulanık olması şeklinde görülebilir.
4. Aile İçi Enmeshment (Aşırı İç İçe Geçmişlik) Aile bireylerinin kimlik sınırlarının aşırı iç içe geçmesi, biryin kimliğini belirleyememesine ve bağımsız kararlar almakta zorlanmasına neden olabilir.
NEREYE KADAR GİDER?
Katışma, kişinin psikolojik sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu durumun şiddeti, bireyin kişilik yapısına ve içinde bulunduğu çevresel faktörlere bağlı olarak değişir:
Hafif Düzeyde: Kişi sadece belirli ilişkilerde sınırlarını belirleyemez.
Orta Düzeyde: Kişinin kimlik algısı sürekli değişir ve bu durum kişinin birçok ilişkisinde görülür.
Ağır Düzeyde: Kişi, kimliğini tamamen başkalarınınkiyle karıştırabilir, kim olduğunu ayırt edemez hale gelir ve bu durum psikotik bozukluklara kadar ilerleyebilir.
KATIŞMANIN ETKİLEDİĞİ ALANLAR
Katışma, özellikle aile ilişkileri, romantik ilişkiler, kişisel gelişim ve karar verme süreçleri üzerinde ciddi etkiler yaratabilir.
Aile İlişkileri: Katışma durumu, aile üyeleri arasında sınırların bulanıklaşmasına neden olur ve bireyin bağımsız kimlik geliştirmesini zorlaştırır.
Romantik İlişkiler: Kişi partnerinin kimliğini benimseyebilir ve kendi isteklerinden vazgeçebilir. Bu, bağımlı ve sağlıksız ilişki dinamiklerine yol açar.
Kariyer ve Kişisel Gelişim: Kişi, başkalarının beklentileri ve istekleri doğrultusunda hareket edebilir, kendi hedeflerini ve isteklerini göz ardı edebilir.
Duygusal Düzenleme: Katışma yaşayan bireyler, duygusal düzenlemede zorluk çekebilir ve stresle başa çıkma mekanizmaları zayıflayabilir.
Bu durumların tedavisinde psikoterapi (özellikle bireysel terapi ve aile terapisi) büyük önem taşır. Terapi süreci, bireyin sınırlarını daha iyi belirleyebilmesi, kimlik duygusunu geliştirebilmesi ve sağlıklı ilişkiler kurabilmesi için destek sağlar.
Aileler isiminde satışma ve aile psikolojisi neleri etkiler? Anne baba psikolojisi bozuk olan çocuklar neler bekler? Nasıl bir birey olur çocuklar?
Katışma ve aile psikolojisinin dinamikleri, özellikle aile içindeki bireylerin ruh sağlığı ve gelişimi üzerinde derin bir etki bırakabilir. Ailelerde katışma, yani sınırların bulanıklaşması ve kimliklerin iç içe geçmesi, hem çocukların hem de ebeveynlerin psikolojik sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.
AİLELERDE KATIŞMA VE SATIŞMANIN ETKİLERİ
Ailelerdeki katışma ve sınırların bulanıklaşması, genellikle şu durumları tetikleyebilir:
1. Bağımsızlık Sorunları: Çocuk, bireysel kimliğini geliştirmekte zorlanabilir. Anne-baba çocuğun kararlarına aşırı müdahil olduğunda, çocuk bağımsız bir kimlik geliştirmekte güçlük çeker ve kendi isteklerini ayırt edemez.
2. Duygusal Karışıklık: Katışma yaşayan ailelerde çocuklar, anne-babanın duygusal durumlarını kendi duyguları gibi hissedebilir. Örneğin, anne depresif olduğunda çocuk da kendini depresif hissetmeye başlayabilir.
3. Rol Karmaşası: Çocuklar, ebeveynlerinin psikolojik ihtiyaçlarını karşılamaya çalışarak adeta "eş rolü" üstlenebilir. Bu durum, çocuğun kendi gelişim ihtiyaçlarını ihmal etmesine neden olabilir.
4. Kimlik Krizleri: Çocuk, ailesiyle duygusal olarak aşırı bağlı olduğunda, kimliğini bulma sürecinde krizler yaşayabilir ve ergenlik döneminde kendini bulmakta zorlanabilir.
Anne veya babanın psikolojik sorunları (örneğin depresyon, anksiyete, madde bağımlılığı) çocuklar üzerinde ciddi etkiler yaratabilir. Çocukların gelişiminde karşılaşabilecekleri durumlar şunlardır:
1. Duygusal İhmal: Psikolojik sorunları olan ebeveynler, çocuklarının duygusal ihtiyaçlarına yeterince cevap veremeyebilir. Bu durum, çocuklarda güvensiz bağlanma ve duygusal yoksunluk hissine yol açar.
2. Davranış Problemleri: Çocuklar, ebeveynlerin sorunlu davranışlarını modelleyerek kendi ilişkilerinde de benzer sorunlar yaşayabilirler. Örneğin, ebeveynlerdeki öfke patlamaları veya aşırı kaygılı tutumlar çocukta da agresif veya kaygılı davranışlara dönüşebilir.
3. Kendine Güvensizlik: Ebeveynlerin sürekli olarak eleştirdiği veya yeterince desteklemediği çocuklar, kendine güven geliştirmekte zorluk çekebilir ve hayat boyu süren özgüven sorunları yaşayabilirler.
4. Depresyon ve Anksiyete: Aile içindeki huzursuzluk ve stres, çocukların da depresif veya kaygılı olmalarına neden olabilir. Çocuklar, ebeveynlerinin olumsuz duygularını içselleştirerek benzer ruhsal sorunlar geliştirebilir.
5. Sorumluluk Karmaşası: Çocuklar, özellikle küçük yaşlarda, ebeveynlerinin ruhsal sorunlarını çözmek ya da onların ihtiyaçlarını karşılamak için sorumluluk almaya çalışabilirler. Bu durum, çocuğun yetişkinlik döneminde de aşırı sorumluluk alma eğiliminde olmasına yol açabilir.
BU ÇOCUKLAR NASIL BİREYLER OLUR?
Anne-baba psikolojisi bozuk olan çocukların ileriki yaşamlarında bazı tipik özellikler gözlemlenebilir:
Bağımlı ve Kaygılı: Bu çocuklar genellikle bağımlı bir yapıya sahip olabilir ve yetişkinlik dönemlerinde de ilişki bağımlılığı gösterebilirler.
Özgüvensiz: Özellikle çocuklukta sürekli eleştirilen veya yetersiz hissedilen bireyler, yetişkinlikte kendine güven sorunları yaşama eğilimindedir.
Sorumluluk Duvarı: Bu çocuklar, yetişkinliklerinde genellikle aşırı sorumluluk alma veya tam tersi, sorumluluktan kaçma eğiliminde olabilirler.
Duygusal Düzenleme Sorunları: Anne-babasıyla sağlıklı bir duygusal bağ kuramayan çocuklar, yetişkinliklerinde de duygularını düzenlemekte zorlanabilirler.
ÇÖZÜM VE MÜDAHALE YAKLAŞIMLARI
Bu gibi durumlarda, aile terapisi ve bireysel psikoterapi önemli müdahale araçlarıdır. Aile terapisi, aile üyeleri arasındaki sınırların yeniden belirlenmesine ve daha sağlıklı bir iletişim kurulmasına yardımcı olabilir. Bireysel terapiler de çocukların duygusal düzenleme becerilerini geliştirmesi ve özgüvenlerini arttırması için önemlidir.