Başarılı yazar Zuhal Saadet Dinç’in Antalya Film Festivalinde finale kalan fantastik, tarihi ve bilimkurgu içerikli senaryosu Maria’nın Günlüğü dikkat çekmeye devam ediyor. Kitap olarak yayınlandığında kitap severlerin beğenisini toplayan ve imza günlerinde de ilgiyle karşılanan Maria’nın Günlüğü içeriği ve tarzı ile türünde öne çıkarken konuşulmaya da devam ediyor.

SENARYOSU İLE BEYAZ PERDEDE SES GETİRECEK

Yayımlandığı günden bu yana kitap satan her yerde aranan Maria’nın Günlüğü ile tanınan yazar Zuhal Saadet Dinç yeni çalışmaları için hazırlık yaparken Maria’nın Günlüğü ile gündeme gelmeye devam ediyor.

Cihat DÜNDAR imzalı 2. Altın Meslek & Kariyer Ödüllerinde Yılın Tarihi ve Fantastik Yazarı ödülünü alan Zuhal Saadet Dinç, yıllar önce yayımlanan Maria’nın Günlüğü ile günümüz olaylarını da okura sunarak şaşırtıyor. Fransa’daki olimpiyatların öncesinde yayımlanan belgesel 1789 İhtilalini ve Giyotin’i anlatırken akıllara Maria’nın Günlüğünü getiriyor. İhtilali anlatan ve bunu fantastik bir şekilde okura sunan tek kişi olan Zuhal Saadet Dinç’in ele alıp kitaba dönüştürdüğü Maria’nın Günlüğü farklılığını ve günümüz olayları ile örtüşmesi ile yeniliğini koruyor. Başarılı yazar Zuhal Saadet Dinç’i takip ederek edebiyata yönelik ses getiren çalışmalarından haberdar olabilirsiniz.

CEZMİ BASKIN İLE DİZİ SEKTÖRÜNÜ VE GÜNDEMİ KONUŞTUK

Usta oyuncu Cezmi Baskın Bizdenbil Gazetesinin özel haberinde Gazeteci Yazar Cihat Dündar’ın sorularını yanıtladı. Yargı dizisinin başarısını anlatan Cezmi Baskın siyasete adım attığı süreci de aktardı.

Cezmi Baskın kendini nasıl tanımlar? 

Cezmi Baskın sıradan bir insan. Sadece mesleği oyunculuk. Kendine hiçbir ayrıcalık tanımayan; sokakta, metroda ve her yerde toplumun diğer insanlardan farklı olmadan yaşayan bir adam.

Ulusal ve uluslararası pek çok ödül alan Yargı dizisinin başarısını neye bağlıyorsunuz? 

Yargı çok özel bir dizi. Gerek yapımcı firma yani Ay Yapım gerekse çalışma arkadaşlarımız çok özenle iyi oyuncular, iyi teknisyenler, iyi yazarı barındıran özel bir ekip. Çok güzel bir ortamda çalıştık. Herkesin ilişkileri fevkalade güzeldi, herkes vazifesini çok iyi yaptı. Başarıda bundan çıkıyor. Bir de toplumun aksayan yanlarını çok ince bir zekayla işleyen bir dizi. Özellikle hukuk eksikliklerini seyircinin önüne seren bir yapım oldu. O yüzden de çok tutuldu sanıyorum. Çünkü biliyorsunuz ülkemizde hukuk problemlerimiz var, bu hukuk problemlerine birisinin değinmesi gerekiyordu. O yüzden çok sevilen bir dizi oldu.

Bir dönem Türkiye İşçi Partisine üye oldunuz. O sürece dahil olmaya nasıl karar verdiniz? 

Ben gençliğimden beri solcu bir kişiyim. Türkiye İşçi Partisinin gelişimi ve muhalefet biçimi hoşuma gidiyor. O yüzden benim de elimi taşın altına sokmam gerektiğini düşündüm ve partiye üye oldum.