Cezmi Baskın kendini nasıl tanımlar?
Cezmi Baskın sıradan bir insan. Sadece mesleği oyunculuk. Kendine hiçbir ayrıcalık tanımayan; sokakta, metroda ve her yerde toplumun diğer insanlardan farklı olmadan yaşayan bir adam.
Bugüne kadar çok farklı karakterlere hayat verdiniz. Bu rollere hazırlanma süreciniz nasıl oluyor?
Benim için biraz zor oluyor. Şöyle zor oluyor, ben bir işe başlayacağım zaman on beş, bir ay biraz gergin ve sinirli oluyorum. Çünkü yeni bir karakter yaratmak, yeniden insan yaratmak gibi bir şey. O yüzden tekrara düşmemek için mümkün olduğunca ince eleyip sık dokuyorum ve biraz sancılı oluyor.
Karakteri sevdiğinizde de hazırlık süreciniz gergin bir şekilde mi ilerliyor?
Benim için büyük karakterler eş değerli. Sert karakterleri canlandırırken de aynı şekilde hazırlanıyorum. Mümkün olduğunca birbirine benzemeyen karakterler yaratmaya çalışıyorum. Benim en büyük korkum birbirine benzeyen karakterler. Hem fiziksel olarak, hem psikolojik olarak yeni karakterler yaratmayı seviyorum.
Bir dönem Türkiye İşçi Partisine üye oldunuz. O sürece dahil olmaya nasıl karar verdiniz?
Ben gençliğimden beri solcu bir kişiyim. Türkiye İşçi Partisinin gelişimi ve muhalefet biçimi hoşuma gidiyor. O yüzden benim de elimi taşın altına sokmam gerektiğini düşündüm ve partiye üye oldum.
Özellikle son dönemde halkın da tepkisini çeken sokak hayvanları yasası ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyim?
CEZMİ BASKIN'DAN SOKAK HAYVANLARI YASASINA TEPKİ
Bu konu bu günlerde çok tartışılan, çok konuşulan bir mevzu. Canlıların öldürülmesine tümden karşıyım. Bir dünya görüşü meselesi. İnsanları öldüren Hitler'e kızıyoruz da hayvanları öldüren o şahsa niye kızmayalım? Ona da kızıyoruz tabii ki. Ama bunun karşılığında mümkün olduğunca bütün kamuoyunun direncini takdirle karşılıyorum. Bu günlerde mecliste oylanıyor, inşallah bu kabul edilemez bundan vazgeçilir diye umuyorum. Bu hayvanların rehabilite edilmesinin başka yollarının olduğunu düşünüyorum ve bu yollara dönülmesini tavsiye ediyorum.
Yeni bir projeniz var mı?
Yeni bir iki proje var. Onlarla görüşüyoruz. Bizim sektör biraz esnektir. Bugün karar verdiğimiz şey yarın olmayabilir. O yüzden şimdilik ne isim verebiliyorum ne kanal söyleyebiliyorum, beklemedeyiz. Sonuçlanınca zaten basın duyacak.
İş hayatı dışında neler yaparsınız?
Bol bol uyuyorum. Şu anda dinlenme dönemindeyim. Olimpiyatları takip ediyorum, politika takip ediyorum. Mümkün olduğunca yürüyüş yapıyor, arkadaşlarla buluşup sohbet ediyorum.
Sevmediğiniz halde içinde bulunduğunuz bir proje oldu mu?
Seyredilmesini istemediğim bazı projeler var.
Oyunculuk eğitimi veriyor musunuz?
POPÜLER OLMAK İSTEYENLER DEĞİL OYUNCU OLMAK İSTEYENLER GELSİN
Şu anda vermiyorum. Bu konuda da dirençlerim var. Çünkü bütün gençler meşhur olmak, çok para kazanmak istiyorlar. Bana bu argümanlar ile gelen arkadaşlarla çalışmak istemiyorum. Ben meslektaş yetiştirmek için bu işi yapıyorum. Benimle beraber ilerde çalışacak ya da Türk tiyatrosuna, sinemasına faydalı olacak insanlar yetiştirmeye çalışıyorum. Bu insanların sadece popülerliğini alevlendirmek istemiyorum.
BAŞARILI PSİKOLOG ŞELALE ÜNSELİ ÇALIŞMALARI İLE KONUŞURKEN DANIŞANLARININ VAZGEÇİLMEZ DESTEKÇİSİ OLMAYA DEVAM EDİYOR.
MUTFAK AŞKI İLE MESLEKTAŞLARI İÇİN ÖRNEK OLAN ÜNLÜ ŞEF OSMAN SON, ART ARDA ÖDÜL ALIYOR. MUTFAĞIN VAZGEÇİLMEZ İSMİ EL LEZZETİYLE HEM GÖZE HEM MİDEYE HİTAP EDİYOR.
YAZAR HALİL ONUR EZCAN KİTAPLARI İLE FARKLI BİR YOLCULUK VADEDİYOR.