Sağlık

BAŞARILI PSİKOLOG MESLEKİ BİLGİ BİRİKİMİ İLE ALANINDA İLERDE

Başarılı psikolog Hayriye Hasret Güneş ile sizin için konuştuk. Gazeteci yazar Cihat Dündar’ın sorularını yanıtlayan Güneş, mesleki çalışmalarını ve sunuculuğunu üstlendiği sağlık programının detaylarını anlattı. Mesleki alanda eğitimler veren, tecrübesini hazırlık aşmasında olan kitabında paylaşan ve bir anne olarak, çocuk danışanlarına karşı daha hassas ve dikkat gerektiren seanslar gerçekleştiğini dile getiren Psikolog Hayriye Hasret Güneş ile yaptığımız keyifli sohbetimiz sizlerle.

Mesleki ve kişisel olarak Hayriye Hasret Güneş değerleri nelerdir? Kendinizi nasıl tanımlarsınız? 

Mesleki ve kişisel değerlerim, öncelikle insan odaklılık, dürüstlük ve şefkat üzerine kuruludur. Psikoloji alanında çalışırken her bireyin eşsiz bir hikâyesi olduğunu ve herkesin kendi ihtiyaçlarına göre desteklenmesi gerektiğini savunuyorum. Profesyonel olarak etik ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalırken, empati ve anlayışla danışanlarımın yanında olmayı öncelik olarak görüyorum. Kendimi disiplinli, öğrenmeye açık ve yenilikçi biri olarak tanımlarım. Kişisel olarak ise her zaman gelişime önem veren, hem kendime hem çevreme karşı sorumluluk bilinciyle hareket eden biriyim. İnsanların hayatlarına olumlu bir dokunuş yapabilmek, benim için hem mesleki hem de insani bir tatmin kaynağıdır.

Psikoloji alanında çalışmaya başlamanıza ilham veren unsurlar nelerdi? Bu süreç sizin için nasıl bir anlam taşıyor? 

Psikoloji alanında çalışmaya başlamamın temelinde, insan davranışlarını anlama ve insanların hayatlarında fark yaratma isteği yatıyor. İnsan zihninin karmaşıklığı ve duyguların yaşamlarımız üzerindeki etkisi her zaman beni büyülemiştir. Özellikle insanların zorluklarla başa çıkmasına, içsel kaynaklarını keşfetmesine ve daha sağlıklı bir yaşam kurmasına destek olma fikri, bu alana yönelmemde büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Bu süreç, benim için sadece bir meslek seçimi değil, aynı zamanda insanlara yardım etmenin ve onlarla derin bir bağ kurmanın en anlamlı yollarından biri oldu. Psikoloji, hayatın her anına dokunan bir disiplin ve bu yolculuk benim için hem öğrenme hem de katkı sunma fırsatını ifade ediyor.

Mesleki kariyeriniz boyunca psikologluktan TV sunuculuğuna kadar birçok dikkat çekici projeye imza attınız. Peki, gelecekte hayata geçirmeyi planladığınız yeni projeleriniz veya üzerinde çalıştığınız konular hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? 

Mesleki kariyerimde psikologlukla birlikte farklı alanlarda da deneyimler kazanmaktan büyük keyif aldım. Özellikle 20 bölümlük bir televizyon programını hem hazırlayıp hem de sunmuş olmak benim için unutulmaz bir deneyimdi. Programın içeriği tamamen bize aitti ve sağlık temalı bir yaklaşımla izleyicilerle buluştuk. İzleyicilerden aldığımız geri dönüşler, bu tür projelerin ne kadar etkili ve anlamlı olduğunu gösterdi.

Gelecekte, yine sağlık odaklı bir program yapma fikri beni oldukça heyecanlandırıyor. Sunuculuk, hem profesyonel bilgi birikimimi paylaşabileceğim hem de geniş bir kitleye ulaşabileceğim bir alan. Bu nedenle, bu tür projeleri değerlendirmeye devam ediyorum. Aynı zamanda, dikkat çekici ve özgün içeriklerin izleyicilere fayda sağladığını düşünüyorum. Sunuculuk benim için bir iletişim aracı ve bu alanda kendimi geliştirmek, yeni projelerle izleyicilerin karşısına çıkmak beni motive ediyor.

Psikoloji alanında çalışırken karşılaşılabilecek zorluklarla ilgili genel bir bakış açınızı paylaşır mısınız? Sizi bu alanı daha iyi anlamaya iten süreçler neler oldu? 

Psikoloji alanında çalışırken karşılaşılan zorluklar, özellikle çocuklarla çalışırken daha hassas bir hal alabiliyor. Çocukların duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanmaları, yaşadıkları zorlukları anlamayı ve çözüm üretmeyi bazen daha karmaşık hale getirebiliyor. Her çocuğun farklı bir dünyası var; bu yüzden her birine özgü yaklaşımlar geliştirmek gerekiyor.

Bu süreç, bana çocukların duygu dünyasını daha iyi anlamam ve onlara yardımcı olabilmem için sabır, empati ve yaratıcılığın ne kadar önemli olduğunu öğretti. Çocuklarla çalışırken en büyük zorluklardan biri, onların yaşadığı duygusal durumların genellikle çevresel faktörlerden, aile dinamiklerinden veya yaşadıkları travmalardan etkilenmesi. Bu durumlar, hem çocuğun hem de ailesinin ihtiyaçlarını bir bütün olarak ele almayı gerektiriyor.

Çocukların gözlerinden dünyayı anlamaya çalışmak ve onların içsel kaynaklarını keşfetmelerine yardımcı olmak, bu alanda beni en çok motive eden süreçlerden biri. Zorluklar karşısında çocukların değişim kapasitesini görmek ve onların yaşamlarına dokunmak, psikoloji alanını daha derin bir şekilde anlamamı sağladı.

Psikolojik destek almanın en çok ihtiyaç duyulabileceği ve destekten en çok yararlanabileceğini düşündüğünüz durumlar hakkında genel bir değerlendirme yapabilir misiniz? 

Çocuklar, gelişim süreçlerinde birçok duygusal, sosyal ve akademik zorlukla karşılaşabiliyor. Psikolojik desteğin en çok ihtiyaç duyulabileceği durumlar, genellikle bu zorlukların çocuğun günlük yaşamını, ilişkilerini ve gelişimini olumsuz etkilemeye başladığı anlarda ortaya çıkıyor. Örneğin, uzun süreli kaygı, dikkat sorunları, akran zorbalığı, okul reddi, aile içindeki çatışmalar veya travmatik yaşantılar, çocukların duygusal dünyasında derin izler bırakabilir.

Psikolojik destek, bu gibi durumlarda çocuğun yaşadığı duyguları anlamasına, bu duygularla başa çıkma becerileri geliştirmesine ve özgüvenini yeniden kazanmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, çocuklarla çalışırken aileyi sürece dahil etmek büyük önem taşır. Çocuğun yaşadığı sorunların genellikle aile dinamiklerinden veya çevresel faktörlerden etkilendiğini göz önünde bulundurduğumuzda, bu desteğin hem çocuğa hem de aileye yönelik olması oldukça faydalı sonuçlar doğurabilir.

Her çocuğun yaşadığı deneyim kendine özgüdür ve psikolojik destek, bu bireyselliği dikkate alarak çocukların ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmayı hedefler. Özellikle duygusal ve davranışsal zorluklarla başa çıkmakta güçlük yaşayan çocuklar, doğru bir rehberlik sayesinde gelişim süreçlerini daha sağlıklı bir şekilde sürdürebilir.

İş dışında vakit bulduğunuzda neler yapmaktan hoşlanırsınız? Hobileriniz veya ilgi alanlarınız nelerdir? 

İş dışında vakit bulduğumda, hem mesleki hem de kişisel anlamda kendimi geliştirecek ve beni dinlendirecek aktivitelerle ilgilenmekten keyif alıyorum. Mesleğim gereği sürekli öğrenmeye ve yeniliklere açık olmak benim için çok önemli. Bu yüzden psikoloji, kişisel gelişim ve insan davranışlarına dair kitaplar okumak, araştırma yapmak ve alanımla ilgili güncel çalışmaları takip etmek hayatımın bir parçası. Bunun yanı sıra eğitimlere ve seminerlere katılarak kendimi geliştirmeye özen gösteriyorum.

Kişisel olarak ise doğada vakit geçirmek, yürüyüş yapmak ve yeni yerler keşfetmek benim için büyük bir rahatlama kaynağı. Sanatla ilgili etkinliklere katılmak, özellikle tiyatro ve müzikle ilgilenmek hem bana ilham veriyor hem de günlük yaşamın yoğunluğundan uzaklaşmamı sağlıyor. Yaratıcı yönümü geliştirebileceğim hobilere de zaman ayırmayı seviyorum. İş ve özel hayat arasında bir denge kurarak, hem profesyonel anlamda daha üretken olabileceğime hem de kendime hak ettiğim zamanı ayırabileceğime inanıyorum.